29.12.2015

BEBEK NEREDE UYUMALI?

Sevgili bebeğimizi beklerken aldığımız kararlar, yaptığımız planlar ile sonrasında uyguladıklarımız her zaman aynı olmuyor. Bebek odası da bu konulardan biri. Bebeğimize oda hazırlasak mı yoksa bizimle beraber mi yatsın diye düşünürken, uzmanlardan da farklı cevaplar buluyoruz. Bir yaşına kadar aynı odada yatın diyen var, 6. ayda ayırmazsanız sonra zor olur diyen var. Bebeğin ne istediğini soramıyoruz, bebeğimiz için ne uygun, en doğrusu hangisi?

27.11.2015

ANNELERE HAFTALIK MENÜ

Bugün ne pişirsem diye düşünmek yerine bir menü hazırlamaya karar verdim. Bir kaç haftadır bunu uyguluyorum,vçok memnunum. Alışveriş kısmında da işimi kolaylaştırıyor. Ne alayım diye düşünmüyorum. Evde bir şey yapmaya karar verip sonradan malzemenin eksik olduğunu fark etmek gibi problemlerle karşılaşmıyorum. Hangi gün ne pişireceğim, ne alacağım belli, kafam rahat.

12.11.2015

BEBEKLİ EVDE MUTFAK DÜZENİ

Hayatımıza bebeğimiz geldikten, sefa getirdikten sonra zamandan ve düzenden yana bazı sıkıntılar yaşıyoruz.  Mutfak bu sıkıntılarımın başında geliyordu, özellikle hareketlenip, emeklemeye başladıktan ve ek gıdaya geçtikten sonra mutfak bebek için güvenli mi emin olmak gerekli. Ek gıdaya geçiş döneminde bebeğe ayrı kendine ayrı hazırlık yapınca mutfaktaki hareket artıyor. Ben de hem kızım için güvenli olsun, hem bizim için daha kolay bir mutfak olsun diye bazı düzenlemeler yaptım. 

22.10.2015

1,5 YAŞ İSYANLARI

Bağırmalar, ağlamalar, inatlaşmalar başlayana kadar daha zamanımız var sanıyordum. Bu kafa tutmalar 2 yaşında başlamıyor muydu? Günlerimiz çok sakin geçmiyordu tabii ki ama bu günlerde bir isyan başladı sanki.

Bir giyinmeyi reddetme huyumuz var mesela uzun süredir. 20 ay civarında çıplak kalmayı severler diye okumuştum bizim kız 1 yaşından beri böyle. Çıplak gezmeyi, kaçmayı, yakalanmayı çok eğlenceli buluyor. Yaz günlerinde güzeldi giyinme maceralarımız, eğleniyorduk. Ama bu geçiş havalarında, evde henüz petekler yanmıyorken, giyinsin istiyorum artık.

7.10.2015

ANNELER SAKİN

Evde ya da işte hepimiz yoruluyoruz. Bazen çocuklara tahammül gücümüz azalıyor. Şikayet etmenin, dertleşmenin dışında çocuklarına sürekli bağırdığını anlatan anneler duyuyorum, okuyorum. Hiç biri halinden memnun değil ama yine de bu durumu kabullenmişler. Sanki hayatlarındaki zorlukların sonucu çocuğa şiddetmiş gibi. Bir sakin olalım.

Hiç birimizin hayatı kolay değil. Ama hayatımızdaki hiç bir zorluğun, derdin sorumlusu çocuklarımız değil. Bizim yorgunluğumuzun sonucunu ceza gibi onlar çekmemeli. Evet bazen uyumuyor, bazen yemek de yemiyor, yeni toplanmış rafları dağıtıyor, üstünü giymek istemiyor, bezini değiştirmeme izin vermiyor. Ama kimse anneliğin kolay olduğunu söylemedi. Onlar bebek, onların işi bu.

30.09.2015

18 AY UYKU DÜZENİMİZ

Artık Deniz' in gündüz uykuları ikiden bire düşme eğiliminde. İlk uyku düzenimizi oturttuğumuzda sabah 10, öğlen 2, akşama doğru 5 te yani toplam üç tane gündüz uykusu uyuyordu. Akşam saat 8-9 gibi yatıyordu. 5 aylık olduğunda saat 5 teki uykusuna direnmeye başladı. Uyuması 6 yı kalkması 7 yi bulunca bu sefer gece uykusu gecikmeye başladı. Ben de çözümü üçüncü gündüz uykusunu kaldırmakta buldum. Zaten daha odaya girerken ağlamaya başlıyordu. Saat 5 teki uykuyu iptal edince rahatladık, akşam 8 de uyumaya başladı.

14.09.2015

PEYNİR ALTI SUYU

Peynir altı suyu içerdiği protein ve mineraller nedeniyle çok faydalı. Bu  besleyici suyu elde etmek için önce peynir yapmamız gerekiyor. Evde peynir yapmak çok kolay. Tabii peynirden çok peynir altı suyumuz oluyor. O yüzden nasıl kullandığımı paylaşmak istedim. Biz peyniri çok fazla tüketiyoruz o yüzden evde yaparak bu ihtiyacımızı karşılamam mümkün değil. Ama kızım için hem hazır aldığımız peyniri, hem de kendi yaptığım loru kullanıyorum. Peynir altı suyunu ise tüm aile tüketiyoruz.

Aslında ilk peynirimi yaptığımda amacım peynir yapmak değildi. Süt alıp, yoğurt yapmaya yeni başladığım zamanlardı. Sütü dışarda bekletmişim, kaynatırken kesildi. Ben de hemen atmak istemedim, bundan bir şey olur herhalde diye düşünüp annemi aradım. Oluyormuş gerçekten iyi ki dökmemişim. Annem lor yaparsın dedi. Kesilen süte limon sıkınca lor oluyormuş. Limonu sıkınca topak topak oldu. Topaklarımı topladım, suyunu süzüp, üstüne ağırlık koyup beklettim, çok güzel peynirim, bol miktarda peynir altı suyum oldu. Peynir altı suyunu da çorbada kullandım. Oldukça ekşi bir şehriye çorbası yaptım. Ekşiyi çok sevdiğim için o da ziyan olmadı afiyetle yedik.

31.08.2015

BEBEKLERLE EV İŞİ YAPMAK MÜMKÜN MÜ?

Evinin günlük işlerini halledip, üstüne bir de bakımlı olan anneleri takdir ediyor ve aralarına katılmak istiyorum. Evde önceliğim kızımla beraber vakit geçirmek, sanırım çoğu annenin de isteği bu.  Ama bir de kızım kadar olmasa da beni bekleyen işler var.

İlk aylarda uyku saatleri daha fazla olduğu için, bir uykusunda yemek, çamaşır gibi işleri halledip, diğer uykusunda ben de uyurdum.

24.08.2015

BEBE BİSKÜVİSİ BEBE ÇAYI

Önce hemen bebe çayının tarifini vereyim. Kızım bizi çay içerken görüp istediği zaman, çay bardağına 2 çay kaşığı pekmez, üzerine su koyup veriyoruz, bir dikişte bitiriyor. Bu aralar "bir çay, bir mama" diye çayı idareli içmeyi öğretiyoruz. Zamanı gelip çayın gerçek tadını öğrendiğinde, hayal kırıklığına uğramayıp, yeni bir tat bulduğuna mutlu olur diye umuyorum.


20.08.2015

BİR HOBİ Mİ EDİNSEK?



Çocukken ya da okul yıllarında uğraştığım hobiler, çalışma hayatına başlayınca kayboldu gitti. Uzun zamandır aklıma bile gelmiyordu. İş hayatı, ev hayatı, bebek bakımı, park, yemek derken kendime ayırdığım vakit çok az. Kızımla vakit geçirmeyi çok seviyorum o ayrı, beraber oyun oynamayı da bir hobi sayabiliriz çok eğleniyoruz, stres falan da kalmıyor. Bir de tv ve internet başında geçirdiğim saatleri azaltıp,  kendimle kalabileceğim bir zaman var.  Bunu değerlendirdim mi tamam işte güzel bir hobi vakti. Saatler geçirmek şart değil bazen gün içinde 10 dk ayırmak bile yeterli olabilir. Film ve dizi izlemenin dışında hem kendim, hem ihtiyacı olanlar için evde neler yapabileceğimize bir baktım.

17.08.2015

BEBEKLERLE BEBEK DİLİ Mİ YETİŞKİN GİBİ Mİ KONUŞALIM?

Amerika' da anne babaların konuşma biçimlerindeki farklılıkları, bilgisayar programları ile incelemişler. Aile içi yüzlerce saatlik konuşmanın inceleme sonucuna göre anneler "Bebek Dili" kullanarak, babalar ise arkadaşları ile konuşur gibi konuşuyorlar. 

Bebek dili, normalde konuşurken kullandığımız ses tonumuzdan farklı, tınısı daha yüksek bir ses, abartılı ve bebeklere, küçük çocuklara çekici gelen bir konuşma tarzı. Daha önce sadece anneler ile ilgili araştırmalar yapılırken babaların küçük çocuklarıyla konuşması ilk kez incelenmiş. Uzmanlar babaların konuşma tarzının iletişim kuramadıkları anlamına gelmediğini söylüyor. Babalar bebek diliyle konuşmasalar bile, farklı bir ses, basit kelimeler, kısa cümleler kurarak konuşmalarını farklı şekillerde değiştiriyorlar.

4.08.2015

EĞİTİMSİZ UYKULAR

Daha hamileyken bebek bakımında gözümde büyüyen konu uykuydu. Bebeğe uyumak nasıl öğretilebilir ki? Öğretilemiyorsa nasıl uyuyorlar? Doğal akışına bırakıyorsak neden hepsi uyumuyor? Artık uykuyu unutun diyenler, sabahlayan anne babalar, gece uyuyorsanız şanslısınız diyenler de uyku konusunda korkularımı pekiştirdi. Acaba nasıl uyuyacaktık. Kitaplar, uzmanlar hep kendi kendine uyku taraftarı, ben de katılıyorum, ama nasıl başaracağımdan emin değilim.

31.07.2015

EK GIDAYA GEÇERKEN AĞZINI AÇMAYAN BEBEK!!!

Ek gıdaya başlamak için bir ara sabırsızlanıp denemek istesem de, sonra 6. ayın dolmasını beklemeye karar vermiştim. Doktorumuzdan da listeyi alınca bir heves başladım hazırlıklara. Mama sandalyesi, katı meyve sıkacağı, küçük tabak, çatal, kaşık, cam rende almıştım. Günlük menülere baktım, kitaplarımın beslenme bölümlerini okudum. Neyi ne zaman vericem, üç gün bekleme kuralı, ne zaman anne sütü, ne zaman ek gıda her şey kafamda hazır.

İlk elma suyu ile başlayacaktık. Minik turtayı mama sandalyesine oturttum, çok güzel itiraz etmedi, gayet mutlu, katı meyve sıkacağında çeyrek elmayı sıktıktan sonra bekletmeden tadına baktırma derdindeyim, yok, ağzını bile açmıyor. Mama sandalyesinde biraz daha oyalanıyoruz, eline kaşıklar falan veriyorum, biraz bekleyip tekrar denemeler yapıyorum, işe yaramıyor. Ağzını açıp tadına bile bakmadan ilk gün hüsran. Çeyrek elma sıkıp her parçası kirlenen katı meyve sıkacağını yıkıyorum.

24.07.2015

BEBEK KAHVALTILARI

Katı gıdaya geçişte doktorumuz kahvaltıyı ekleyince bunları vermemizi istemişti. Biz denemeye başladık ama kahvaltıya başlamamız 7. ayı buldu. İlk iki kahvaltı doktorumuzun önerdiği kahvaltılar diğer ikisini daha sonraki aylarda ben ilave ettim. Bizim alerji sorunumuz olmadığı için ben hepsini verdim ama yumurta, tahin gibi alerji yapabilen gıdalar için doktorunuza danışabilirsiniz.

30.06.2015

EK GIDAYA NE ZAMAN GEÇSEK?

Doktorlar : “İlk 6 ay anne sütü yeterli, suya bile gerek yok.” 
Arkadaşlar : “Bak komşum doktoru dinleyip 6. ayı bekledi bebeği şimdi ağzını bile açmıyor anne sütünden başka bir şey kabul etmedi, sen 4. ayda başla sakın geç kalma.” 
Büyükler: “Biz her şeyi verirdik, şundan da tatsın özenmesin.” 
Derken benim de kafam karıştı. Acaba gelişimi iyi gidiyor, sütüm yetiyorken böyle devam mı etsek, ya 6. ayı beklediğimde alışamazsa, ufaktan ben de başlasam mı, ya alerji yaparsa gibi sorulara daldım.

23.06.2015

ANNE İŞE DÖNER



Doğum iznim ne zaman bitiyor, süt iznimi nasıl kullanayım derken zaman çabucak geçiverdi. Üç saatlik süt iznim, bir buçuk saate düştü, bugün o da bitti, normal mesaime geri döndüm. Öğle arasında eve gitmek gibi bir şansım var. Yolda zaman kaybı, acele, yorgunluk, bize kalan yarım saat olsa da öğle arası büyük bir teselli benim için. 

Bazen kimin kime ihtiyacı var, bebek mi anneye, anne mi bebeğe bağımlı işler karışıyor. Ayrılık sürelerinin uzaması zor oluyor gerçekten. Benim ayrılık stresim daha erken aylarda başlamıştı, acaba daha kolay nasıl atlatırız derken ayrılık provaları tavsiyeleri okudum. 

16.06.2015

BEBEKLERE SINIRLAR

Hamile olduğumu öğrendikten 1 hafta sonra eşimle daha önceden planladığımız Avrupa turumuza çıktık. Gittiğimiz her yerde ne kadar çok bebek olduğunu fark ettim, sanki sayıları birden artıvermişti. Gözümüz hep çocuklu ailelerdeydi. Etrafta bir sürü çocuk vardı, ama dur, sus, yapma diyen anne baba sesi ya da ağlama sesi yoktu. Küçük çocuklarıyla rahatça gezmelerine hayran kaldık. Çocuklar kendi minik çantalarını taşıyıp geziyorlar uyarılara ihtiyaçları olmadan ne yaptıklarını biliyor gibiler.

3.06.2015

YOĞURT

Enerji: 60 kkal/100 ml.
Protein: 3 g/100 ml.
Yoğurt Hazırlanışı:
Sütü kaynatın ve elinizin dayanabileceği sıcaklığa kadar soğutun. (yaklaşık 40°C) Ben parmağım yanmadan 10 sn. bekliyorum. 1 yemek kaşığı süt ve 1 yemek kaşığı yoğurdu karıştırıp, 1 litre süt içine maya olarak ekleyin. Üzerini örterek, hareket ettirmeden 4-6 saat bekletin. Sulanmaması için üzerine kabın üzerini kapak yerine kevgir ile kapatıp ondan sonra sarabilirsiniz. Buzdolabına kaldırdıktan sonra kapaklarını bir süre aralık bekletebilirsiniz.

26.05.2015

KEMİK SUYU

KEMİK SUYU
Kemik suyunun yararları neler diye araştırırken, hiçbir yararı olmadığını sadece lezzet verdiğini söyleyen uzmanları okudum çok şaşırdım çünkü eskiden beri kullanıldığını, hastalıklara iyi geldiğini, kemikleri güçlendirdiğini duyarız hep. Yabancı kaynaklara baktım, çok fazla tarif var, hazırlayıp satanlar var.  Antioksidanlar, vitaminler, mineraller, amino asitler içerdiği ve çok faydalı olduğundan bahsedilmiş. 

21.05.2015

KOLİK BEBEK İÇİN ÇÖZÜMLER

KOLİK BEBEK İÇİN ÇÖZÜMLER


Kolik bebeklerde her gün belli saatlerde tekrar eden ağlama krizleri olarak tarif ediliyor. Bu ağlamaların nedeni kesin olarak bilinmiyor. Anne-baba ve bebek arasındaki alışma dönemi, bebeğin dünyaya uyum sağlamaya çalışması, inek sütü alerjisi, bebeğin aşırı gazlı oluşu, barsak hormonlarının etkisi gibi nedenlere bağlı olabiliyor. 

Genellikle 2-3 haftalıkken başlıyor, 6 hafta civarında artıyor, 3 aydan sonra düzeliyor. Biz de bu sorunu yaşadık gerçekten çok yorucu ve üzücüydü. İlk günlerde koliği gaz sancısı olarak bildiğim ve kızım pek gaz sorunu yaşamadığı için kolik olduğunu anlamadım. Kolik sıkıntımızın başlaması kızımın hastanede sarılık için fototerapi gördüğü dönemde başladı. Bu tedavide uyuduktan sonra gözlerine hastanenin verdiği bandı takıp ışık altında yatırıyorduk. Ağlamasının nedeni banttan rahatsız olması sanmıştık. Ama hastaneden ayrıldıktan sonra ağlama krizleri devam etti.